YENİ HOBİM ÇİNİ BOYAMA

Merhabalar, bir süredir yazamadım hem şahsi hem memlekette güzel bir şey yazıp paylaşacak keyif olmadı.       

Uzun, sert ve zor bir kışın bizi beklediği belli olduğu tatsız günlerden bir gün önüme hiç bilmediğim bir dünyanın kapısı açıldı.   

Moralsiz bir günümde hazırlıktan liseye sıra arkadaşımla dertleşirken kısa sürede yaptığı porselen ve çini tabakları, çini sehpaları görünce inanamadım. Bana iyi geleceğini düşünüp, gittiği bir çini kursuna gitmemde ısrar edince refleksle "ben yapamam deli misin" dedim, güldüm geçtim. 

Yaptıklarını gördükçe: "Yok artık, seninle resim derslerinde ancak çöp adam çizerdik, sen bunları nasıl yapıyorsun" diyerek ağzım açık, çıktığı bu yeni yolculuğu hayranlıkla tekrar dinledim. Daha önce de biliyordum ama o gün ilk kez cesaretlendim. Ondan aldığım "büyütme gözünde, kolay, yaparsın" coşkusuyla bir an acaba olur mu diye geçirdim içimden. O beni ikna etti "teknik öğreneceksin, bak gör nasıl yapacaksın" diye ısrarcı oldu. Atölye, kurs nerede? Şaka gibi, çok uzak Bahçelievler'de... Nerdeee mümkün değil diye çıktım geldim eve. Sonra her gün ısrarla haydi ara, git diye bastırdı.  

Evde ruhen dağılmışız, bir yandan bombalar patlıyor her yerde, kafayı bir konuyu araştırarak, haber okuyarak yememek için bir şeye sarmam lazım diye karar verip aradım çini atölyesini. Hayatımın en endişeli günlerinde renklere tutunmam gerekiyormuş belki de, müteşekkirim...

Nasıl tatlı bir hanım çıktı karşıma Sevgili Esra Keskin, yeni workshop'a hemen yazıldım, hiç hazırlıksız, beklentisiz bir Cumartesi sanata gidiyorum diye coşkuyla çıktım evden. Metrobüs ile gitmek çok kolay oldu, inince de yürüdüm yerlerine. Istanbul Çini Atölyesi'nde hiç ilgim alakam olmayan bir ortamda buldum kendimi. Şimdiye kadar çini nedir nasıl yapılır fikrim yok. Sadece Rüstem Paşa Camii'ndeki çinileri çok sever Eminönü'ne gittikçe kaçırmam girer hayranlıkla gezerim, bir de iş nedeniyle yabancılara Iznik'te çok kıymetli bir sanatçıdan çini hediyeler yaptırma işinde ilgilendim. Çiniden neler yapılıyor diye Pinterest'e girdiğimde dünyam renklendi. Klasik Türk, Osmanlı motiflerini ustalara bırakıp modern neşeli desenler yapmaya karar verdim. Renkler, desenler önüme düştükçe içimi açtı, artık geceleri bunlara bakmak ayrı bir keyif, renk kattı hayatıma.

Tanışmadan sonra beğendiğim desenleri hocama göstererek ben bunları yapmak istiyorum dedim, klasikçi Sevgili Esra tamam anladım nasıl isterseniz, çok güzel olur diyerek beni yüreklendirdi, ilk ders fırça, tahrir, boya, çini ile tanışıp biraz elimizi alıştırıp, ilk karo için desen delme, kömürleme, tahrir ve boyamaya geçtik. 

Esra Hoca'nın tatlı anlatımı ve yönlendirmesi ile ilk andan itibaren benimsedim çiniyi. Serde Alman eğitimi olunca, dikkatle not alarak dinleyip harfi harfine uyarak dikkatle çalıştım, hiç şişirmeden, adım adım dediklerini uyguladım. Sınıfımdaki arkadaşlarım da çok tatlıydı, harika bir öğleden sonra geçirip, elimde bir sürü malzemeyle atölyeden çıktım. Uçarak o yolun nasıl geçtiğini anlamadan keyifle, onu da yaparım bunu da yaparım diye hayallerle eve geldim. Sanırsınız akademiye girmiş öğrenciyim o derece hemen havaya girdim.

İlk dersten bir karoyu yapabileceğimi düşünemezdim. Evde kalan boyamayı bir akşamda bitirdim, ertesi hafta sırra bıraktım, çıkış böyle oldu.


İlk dersten balık seçmem tesadüf değildir, bana bolluk bereket şans getirsin
fotoğraflar asla sırrın ışığını, renkleri yansıtmıyor
Benim bir iddiam yok zor zamanlarda kendimi oyalayacak bir hobi edindim, sizleri de biraz olsun yüreklendirebilirsem, fikir verirsem ne mutlu bana. O nedenle cesaretle ilk yaptıklarımı paylaşıyorum.



İlk kermesimde hepsi satıldı
Ben neşeli şeyler yaparken eğleniyorum

Pasta tabaklarım

aydan ugur, yazasım var, hobi, sanat, çini sanatı, çini dersi, atölye
İlk "işlerim":)

aydan ugur,


Sır odası ayrı bir özen, müthiş emek. Sevgili Esra'ın eşi Ömür Keskin çok kabiliyetli bir sır ustası. İznik'ten, Tuzla'dan büyük emekle boyadıkları çinileri sırlamaya getirenleri, yarışmaya girecek önemli eserleri tüm Istanbul ve çevresinden getirenleri gördükçe ben Levent'ten gelmeyi gözümde büyüttüm diye utandım. 5 Cumartesi geçirdim orada, gelenleri de sırdan çıkan işleri de inceleme fırsatım oldu. Bir tane bile sır yüzünden hasarlanmış bir iş görmedim, hepsi mükemmel sırlanarak, hatta görünen hatalar temizlenerek çıkmıştı. O da Sevgili Ömür'ün sihirli marifeti. Zaten sağlığa takmışım, girdim odasına, bu sırrın sağlığa zararı var mı diye sorguladım. Anlatmaya padişahların çini tabakta niye yediklerinden başladı. Yemek zehirliyse yemeğin rengi değişirmiş. 800-1000 derecede fırınlanınca istediğiniz derecede bulaşık makinasında yıkayın mümkün değil bozulmaz, sır ve boya ayrışmaz, yemeğinize bulaşmazmış. Boyalar su bazlıymış.

Çini boyama için ne gerekirse atölyede satılıyor, bisküviler, fırçalar, boyalar, çok uygun fiyatlara satın alıyorsunuz. Hazır ürünler de var satışta.

Hocamız bıkmadan, sıkmadan, anlayacağımız dille her hafta tekniğini adım adım öğretti, ben balıklarımı, arkadaşlar klasik laleli tabakları, kaftanları, Osmanlı desenlerini yaparken birlikte adım adım öğrendik. Hayatımda okul sonrası resim defteri, boyası olmamış ben boyalar, fırçalar, tabak, karo desenleriyle dolu resim çantamla bir hobi sahibi oldum. İlk işe girdiğim yıl bir müdür bir davette gruba tek tek hobiniz nedir diye sormuştu. Ben orada farkettim ki benim hobi diye saydıklarım aslında hobi değilmiş, hobi ciddi uğraş, zaman, emek verilen yetenek geliştirici bir faaliyet. Bence ancak şimdi gerçek bir hobim oldu, "ben çini boyuyorum" demek, ortaya elle tutulur bir iş çıkarıp, karşısına geçmek şahane bir duyguymuş. 

Ben Kasım ayı başlayıp 5 Cumartesi dersine gidebildim kışa girmeden, hedefim kışın derse gidemesem de evde yapacak hale gelmekti. Beklediğimden iyi çıktım, öğrendiklerimle neşeli basit desenleri yapmaya başladım. Maalesef bu ara düzenimiz elvermiyor gitmeme ama inşallah en yakın zamanda devam edeceğim.

Hocamıza baskı yapıyoruz biz gelemiyoruz, gel sen ayda bir Avrupa bir Asya yakasında workshoplar yapalım diye. Şu ara çok yoğun mutfaklara çini siparişleri yetiştiriyor, büyük projelere çiniler yapıyor ama inşallah yakında duyurularını paylaşır, uzak diye gelemeyenleri çiniyle tanıştırırız. Sizleri heveslendirmek için yaptıklarımı paylaştım. Bunlar Pinteres'ten beğenip aldığım desenler. Hocam sağolsun online hocalığına devam etti, resim gönderiyorum sıkıştığım yerde soruyorum, cevabı cebime geliyor:)

Bunlar da beni teşvik eden arkadaşımın bu atölyede öğrenip yaptığı işlerden bazı örnekler, heveslenmemek mümkün mü?

evinize komodin mi lazım buyurun


3 boy tabakla yemek takımı


Çinide sadece laleler, Osmanlı motifleri değil, evinizde ister sehpa, sofranızda ister tabak, ister kase olarak her yerde kullanabileceğiniz gündelik hayata girecek keyifli neşeli işler de yapılabiliyor. 

Sizler de heveslenip çiniyle tanışmak isterseniz Esra Hoca'ya ulaşın, belki kurslarına yazılırsınız, belki workshopları hızlandırır bir an önce daha yakın yerlere getiririz birlikte.

Atölyede yapılanlardan:


çini, sır, çini hediyelik, Esra Akburak, çini tabak


Istanbul Çini Atölyesi - Esra ve Ömür Keskin iletişim bilgileri:  
e-mail: info@istanbulcini.com

http://www.istanbulcini.com/  

Adres:Bahçelievler Mah. Fevziçakmak cad.. No:3B Uyum Apt. Bahçelievler/İstanbul
Telefon:(0532) 694 47 83
Telefon:(0535) 674 06 69


Sevgilerimle,
Aydan



Not: Yazılarım paylaşıma açıktır, memnun olurum okunup paylaşılmasından.

Blog adresim: www.aydanugur.com mail adresiniz ile kayıt olabilirsiniz; 

Instagram: aydanu - https://www.instagram.com/aydanu/  takip edebilirsiniz

Facebook sayfam: https://www.facebook.com/Aydan-Ugur-1616728188574064/?fref=ts blog sayfamı beğenerek takip edebilirsiniz




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANİ İŞİTME KAYBIM

Kapalıçarşı Dosyası - Alışveriş Adreslerim