İPEK HANIM ÇİFTLİĞİ SAHİBESİ PINAR KAFTANCIOĞLU SAĞLIKLI BESLENMEYİ ANLATIYOR
Geçen ay ofisimizde Sağlıklı Yaşam haftası kapsamında Sevgili Pınar Hanım'ı konuşmacı olarak ağırladık. Bir kaç yıl önce uzun zamandır takip ettiğim maillerin yazarının Istanbul'da Mutfak Sanatları Akademisi'nde konuşmacı olduğunu okuyunca koşarak gidip izlemiştim.
Kendisi adeta bir stand-up ustası çok keyifli oluyor sunumları tavsiye ederim. İki seminerinden öğrendiklerimi doğal beslenme konusunda hassasiyet gösterenler ve gençlerin dikkatini çekmek için aktarmak isterim. Pınar Hanım'ın her dediğine katılmayabilirsiniz, yok artık diyebilirsiniz ama tavsiyelerinin yarısına dikkat etseniz ömrünüze sağlıklı yıllar ekleyebilirsiniz.
Pınar Hanım kendi hayatı ve çiftliğini tanıtmakla başladı. Öyle bir yer anlattı ki ilk fırsatta misafir olmayı ve ballandırarak anlattığı köy hayatını yaşamak istiyorum.
Ben sadece hikaye anlatıcısı gibi Pınar Hanım ile sizi başbaşa bırakayım. Öğrendiklerimi aktarayım. Bir de eklemeden geçmeyeyim kendisine de söyledim. Pınar Hanım'ın tipi çok değişmiş, güzelleşmiş, kilo vermiş, ne yapıyorsa devam etsin yaramış!:)
PINAR KAFTANCIOĞLU |
Kendinizi korumak için yapacağınız en doğru şey bir ürün alırken ilk üretimin başladığı yere en yakın noktada ambalaja, endüstriyel işleme girmeden ulaşıp almak.
Hep aklınızda olacak şey: raflardan işlenmiş ürün almayın, yemeyin. Pınar Hanım Istanbul'a gelmeden önce koliyle yiyeceğini yollarmış. Ben şahidim ekibiyle MSA'daki sunumunda suyunu dahi yanında getirdiğini göstermişti. Yoksa burada bizlerin yiyip içtiğini yiyince midesi hastalanıyormuş.
- Hazır kek, bisküvi, gofret vs. market raflarından alıp çocuklarınızı zehirlemeyin. Bir kek veya kurabiyeyi evde yapamayacaksanız anne olmayın daha iyi:)
- Bakıyorum çocuklara yulaf yediriyorlar sabahları, atın önüne koysanız at yemiyor yulafı.
- Bir gıdanın temiz, doğal, yenilebilir olduğunu anlamak için evdeki hayvanınızın önüne koyun. Kediniz yemiyor içmiyorsa siz de o ürünü yemeyin içmeyin.
- Tam buğday unu modası çıkardılar, içine ilaç kattılar. Aldanmayın!
- Halk Ekmek'e güvenmeyin, yemeyin! İnceleyin çölyak hastalığı arttı halk arasında gluten yüzünden.
- Pakette ekmekten, fırından çıkan boyalı esmer unlu diye satılan ekmeklerden uzak durun. Hepsi kimyasal dolu.
- Krem peynirler (her çeşidi) nedir biliyor musunuz, satılmayan, son kullanma günü geçen peynirler geri gider fabrikada karıştırılır krem peynir olur geri gelir raflara. Yemeyin! Koyun dolabın bir köşesine deneyin böcek gelmez, aylarca dursa yemez.
- O hazır doğranmış ıspanakları hatırlattım geçen seferden aklıma kazınmıştı. Domatesin yanına hormonun fazlasını çeksin diye ıspanak ekerler. Bunlar öyle büyür ki hormondan palmiye yaprağı gibi olur öyle satamayacakları için kesip torbada satarlar.
- Pınar Hanım'ın mail grubunda olanlar bilir Çernobil'den beri fındık yemiyor, Karadeniz'den çay içmiyormuş, kendi yetiştirdiklerini yiyiyor. Off biz ne yapalım burada dedik zorla bazı araştırıp güvendiği markaları telaffuz ettirdik.
- Dimes (benim hiç güvenip aldığım bir marka değildir) en iyilerinden biridir güvenebilirsiniz dedi.
- Gidin Kartal Üretici Pazarı'ndan alış veriş edin. Köylü tarlasından doğal, ilaçsız yetiştirenler gece yola çıkıp pazara getirip akşam dönüyor, ben biliyor destekliyorum. Gidin orayı canlandırın, onları da özendirin, daha çok heveslendirin organik tarıma dedi. Perşembe günleri pazar, yolumuzu düşürelim.
- Siz asker gibi aynı boyda patlıcan, biber, havuç seçer sorarsanız, pazarcı da haftaya ona göre ilaç atar böyle istediler diye. Sizsiniz köylüyü hormon kullanmaya iten, markette pazarda kafam kadar ithal renkli biberleri ararsanız, onlar da basıyor hormonu. İstemeyin, doğalını, yerlisini talep edin köylü, pazar da o yönde gelişsin. Siz resim gibi elma seçerken adam bakıyor öbürünü almayınca basıyor ilacı, mumla kaplıyor sonraki hafta. Kurtlusunu alın meyvenin o en doğalı işte.
- Yerli muzu unutun, yemeyin hepsi ilaçlı. Dole falan ithali daha temiz.
- Doğru üreticiye ulaşmak için araştırın. Raflardaki şeker şeker değil mesela. Kesme şeker, şekilli şeker demek tutkalı bol demek. Toz şeker kullanın. Alın size vereyim bir adres Kayseri Pan Şeker, Kayseri Şeker Fabrikası'ndan %100 şeker kamışından üretilir. Buldum buyurunuz linki burada:
E Pınar Hanım hani esmer şeker? Yalan o esmer şekerler, boyalı hepsi, at içine boya ve tutkalı kesme şeker yap, nerede kaldı doğalı:)
- Kızınız anlattığınız gibi hiç mi yemedi hazır ürün, dışarıda ne yapıyorsunuz? İpek zaten yemez sevmez tadını bilmez. Mesela Istanbul'a gelirken yolda marketten Tadım şam fıstık aldım onu yiyebiliyor. Tadım şam fıstıka güvenirim. Açıkta satılanlardan, torbada saklanan kuruyemişten uzak durun, hepsi mikrop, zehir üretiyor.
- Ay şişirdiniz bizi Pınar Hanım biz ne yiyip içeceğiz buralarda? Bursa Koru Su bulma imkanınız varsa bulun alın. Pınar Madran pet şişe de iyidir. Şu her pet şişe kanserojen masalına inanmayın. Pet şişeye bastırdığınızda eğilip bükülüyorsa onda kanserojen madde bisfenol yoktur.
- Biraz mutfağınıza vakit ayıracaksınız, güvenilir bir yerden buğday alıp değirmende çektirip ekmeğinizi kendiniz yapacaksınız. Süt konusu ayrı bir hikaye. Araştırıp bulacaksınız güvenilir bir üreticiden süt alıp yoğurdunuzu kendiniz yapın. Bu konuda hassasiyet oluşunca bir süre sonra hazırını yiyemeyeceksiniz. Domates bitmeden yazın salçanızı, turşunuzu yapın. Salça konusuna hiç girmeyeyim. Hazır salça, kavanozda, konserve uzun raf ömürlü ürünlerden kaçacaksınız. O katkı maddelerine, kimyevi tuzlara girmiyorum bile.
- Birleşin ya da çuvalla ununuzu kışlık alın, hadi size bilip güvendiğim bir kaç adres: İlhan Koçulu Kars'tan peynirinizi getirin, Yuva Maya'dan glutensiz, halis un alın, Kastamonu İhsangazi Siyes Yetiştiricileri'nden Siyes Bulguru alın. Ya da araştırın, çalışın bulun Anadolu'daki üreticileri.
Sağolsun adresleri de sordum hemen gönderdi:
İlhan Koçulu: Artvin - Göle Yolu 47.km Büyük Boğatepe Köyü Merkez Kars, koculupey@gmail.com; cep 05325016213
- Kinoa modası çıkardılar. Ayol bizim genetik bünyemiz nereden bilecek kinoayı, yabancı madde bünyeye ters diye atar vücut. Ata verseniz yemez. Bir havalı yiyiyor millet. Ben de denedim, dişlerimin arasına doldu. Canım siyes bulgurum varken ben niye yiyeyim kinoayı. Aynı şey avakado, ananas vs. ithal meyveler için de geçerli. Sizin atalarınızın yemediği gıdayı vücut yabancı madde diye direkt olduğu gibi dışarı atar.
- Siz üreticiden doğal ürün isterseniz onlar da doğala yönelecektir. Bilmediğiniz hiçbir yerden, her tarladan ürün alınmaz. Köylüye sorun bakın satış için ilaç attığı tarla ayrıdır, kendine ektiği tarla ayrıdır. İlaç satarlarken "kendin yediğin yere atma sakın bunu" derler. O kadar masum birşey gibi satıyorlar ki ilacı kimi köylü de hiç bakmadan inanıp düşünmeden atıyor zehiri.
- Bir sürü organik diye çiflik markaları çıktı ortaya. Hayret ediyorum mümkün mü Marmara Bölgesi'nde, Meriç'in kenarında bunca atığın içerisinde temiz, organik tarım yapmak? Ben güvenmem siz de güvenmeyin. Bildik üreticilere ulaşmaya çalışın güvendiğiniz yerden alın. Ürünü ne kadar işlenmeye başladığı en baş noktada yakalayıp alırsanız o kadar korunmuş olursunuz.
Son sorum da Pınar Hanım'ın siyasete atılması ile ilgili hayal kırıklığımdı. Çok net açıkladı. Benim Belediye İl Meclisi'ne girmem lazımdı, muhalefet partileri seçilecek yere koymak için büyük meblağlar, veremeyeceğim paralar istediler . Bir tek iktidar partisi istemedi. Onlardan girdim, seçildiğimin ertesi günü de istifa edip bağımsız oldum.
Teşekkürler Pınar Hanım yine bildiğinizi açık sözlülükle paylaşmaktan çekinmediniz, yazmama izin verdiniz. Böyle toplumu bilgilendirecek dobra, bilgisini paylaşan kadınlardan çok lazım bize!
Pınar Hanım'ın 65.000 civarı mail takipçisi/kayıtlı müşterisi var, artık referansla alıyormuş yeni takipçileri. Haftalık gönderim kapasitesi dolmuş taşmış.İnternet sitesine buradan ulaşabilirsiniz:
En ünlü gıda fabrikatörleri dahil bu kadar gıda sektöründeki insanın "biz seninkileri daha çok seviyoruz" diyerek has müşterisi olmaları, kendi ürünlerini hiç yemedikleri manidar değil mi? Düşünün artık biz neler yiyiyoruz meşhur markalar "temizdir" diye ...
Sağlıklı, dikkatli ve farkındalıkla başlayalım yeni yıla mutfaklarımızda. Mutfak hayattır, evin damarıdır. Yiyeceklerimizi kimyasaldan, endüstriyel ürünlerden bilinçle korumak da bizim en büyük sorumluluğumuz.
Sevgilerimle,
Aydan
Not: Facebook'ta blog için Aydan Ugur (Blogger) sayfamda her yazımı paylaşıyorum, sayfamı beğenip oradan da takip edebilirsiniz blogu. Sizlerin sayfalarınızda paylaşımlarız beni daha çok insana ulaştırır, izne gerek yok bilhassa çok memnun olurum, şimdiden teşekkür ederim. Ben yazmaktan, bilgiyi paylaşmaktan çok keyif alıyorum, umarım siz de keyifle okuyorsunuzdur:)
https://www.facebook.com/pages/Aydan-Ugur/1616728188574064?fref=nf&pnref=story
Instagram adresim: @aydanu
Instagram adresim: @aydanu
Blog adresim: www.aydanugur.com/
Yine harika olmuş Aydan'cığım. Ellerine sağlık. Çok faydalı şeyler öğreniyoruz senden.
YanıtlaSilÇok güzel bir derleme olmuş! Pınar hnm'la tanışmam 2011'di sanırım. Eski dostum gibi hissediyorum artık :)
YanıtlaSilArtık oğlum da her şeyini Pınar hnm'dan yiyor. Hazır gıdayla tanışmadı, umarım da tanışmaz!
Yazı da çok güzel ve komik olmuş elinize sağlık ;)
Çok teşekkur ederim, ne zarifsiniz. Sağolunuz! Ne mutlu size ve oğlunuza!
Sil