Yeni Bir Yaşa Girerken
Takvim yaşın 60 diyor da ruh o sayıyı hiç algılamıyor. Allah'tan artık yeni ikinci yarı diyorlarmış:) Yılın ilk doğumgünü çocuğu olarak ipi göğüslerken duygularımı yazmak istedim.
Şımartılmak çok güzel. Çok ve iyi yaşasın kızlarım, ailem, uzunyol arkadaşlarım, dostlarım. Omicron yüzünden bir şey yapamayız derken hiç beklemediğim kadar güzel geçti doğumgünü haftam.
Kızlarıma ve tüm genç kadınlara 60'dan bildiriyorum. Kendime sordum bana bir yıldır podcastlerini yakın takip ettiğim Sevgili Nilay Örnek sorsaydı Nasıl Olunur, bunlar ilk aklıma gelenler oldu kayda geçirmek istedim:
📌 30'larımda önce ben demeyi öğrendim, bu hemen "aa amma bencillik" gibi görülse de değil. Önce siz kendinizi mutlu etmeyi bilin ki mutlu edilmeyi dışarıdan beklemeyin, siz mutlu olunca zaten ışığınızla çevrenizi aydınlatıyorsunuz. Siz mutsuzsanız evdekiler de mutlu olamıyor. Tabii ki en büyük teşekkür içimdekini keşfedip dışıma göstermemi destekleyen, imkan sağlayan, beni hep yücelten ruhu şad olsun kocama.
📌 İçinizi açacak, ruhunuzu besleyecek, hayata coşku ve heyecan hissettirecek ne varsa peşinden koşun. Yakışır mı, ne derler falan hikaye! Sizden daha değerli kimse yok bu dünyada.
📌 Şimdiki aklım olsa çok daha fazla yeni şeyleri denemeyi, öğrenmeyi merak eder, peşinden giderdim. Şimdi gece 2 de nerede kürek çekebilirim bakıyorum bu karda mesela:) Yapacağım... Bir de yelken kaldı içimde, onu da öğreneceğim inşallah. Merak ve soru sormak, sorgulamak iyi bir şeymiş, geç uyandım. Ben daha bir uykuda gibi, olanı hemen kabul edip, çok sorgulamadan büyüdüm.
📌Kız arkadaşlarınıza dört elle sahip çıkın, beraber büyüdüklerinizi hiç bırakmayın. Herkes gider, hayatlar değişir, onlar size baki kalır.
📌Sevdiğiniz yerde çalışın, keyif aldığınız işi yapın. Önce hayat arkadaşınız sonra işiniz hayatınızdaki en önemli seçimler.
📌 Özgüven önemli, siz biriciksiniz kendinize kraliçe gibi davranın ki size de öyle davranılsın. Öz şefkat yeni yeni konuşulur oldu ve ben çok önemsiyorum.
📌 İyi gün dostu da kötü gün dostu da olmak eşit derecede mühimmiş. İyi gününü; mutluluğunu, başarını, sevincini paylaşmak kadar kötü gününde aranıp sorulmak, dostlarının yanında olması çok çok iyi gelirmiş. Acı ve zor günlerde sakın "şimdi aramayayım, rahatsız etmeyeyim, zaten konuşamaz" diye düşünmeyin. Bazı acılı insanlara anlatmak, konuşmak, paylaşmak iyi gelirmiş. Konuşmak istemeyen bırakın açmasın telefonunuzu, ama siz ısrarla arayın, pandemi yoksa koşun gidin yanına. Ne konuşayım, ben hiç bilemem, baş sağlığı dileyemem demek kadar sığ ve yanlış bir şey yok. Gidin sessizce yanında sadece oturun, dinleyin, söz gerekmezmiş. Yas içinden geçilmeden öngörülebilen bir duygu ve durum değilmiş.
📌 Olacak olan olur, hayatta her şey geçici bunu da son iki yılda öğrendim, kabul edince rahatlıyor insan. Hiç bir şey tesadüf değil, akışa güvenmeyi, geleni kabul etmeyi, plan yaparken her an her şeyin değişebileceğini bilmeyi hayat öğretiyor.
📌 Tebrik mesajlarınızda en çok geçen "enerjin, ışığın, neşen, rengin" ... ne mutlu bana, çok teşekkür ederim.
📌 STK'lara destek olun, ilgi alanınız neyse iyilik yapın, ruha en iyi gelen şey iyilik yapmak. Ben kızların okumasını çok önemsiyorum. Kız öğrenciye destek vermek, okutmak bana iyi hissettiriyor. Bilgi ve tecrübenizi gençlere aktarın, ben ilk defa hayatımda ders veriyorum. Bir derneğin en yüksek puanlı üniversitelere girmiş bursiyer kızlarına sıfırdan Almanca öğretiyorum. Nasıl heyecanlanıyorum başlarken, sonra çok tatmin ve mutluluk duyuyorum. Yeni uğraşlarla heyecanı, yaşama sevincini dinç tutun. 27 öğrencim bana yeni bir heyecan kattı, birilerine dokunmak, karşılık beklemeden işe yaramak her zaman iyi geliyor. Hele Hocam diye hitap edilmek ne şahane bir şeymiş.
📌Annemle elli yaşlarının başında radyoterapisi için Londra'da bir ay kaldığımda hayata bağlılığı beni çok şaşırtmıştı, o zaman 32 yaşındaydım, hiç anlam veremezdim annem bu kadar üzgün ve hastayken nasıl hala çiçek böcek peşinde diye... Her sabah evden tedaviye giderken kısacık yolumuzun üstündeki hiç bir güzelliği çiçeği, kelebeği, güzel, şık kimseyi kaçırmaz bana gösterirdi çünkü ben o zaman hep yere bakarak yürür, etrafımını ıskalardım. Annem de gezmeyi çok sever 'sonraları çok yorgun olurum, çıkamam' diye diye bir ay Londra ve çevresinin altını üstüne getirdik. Her sabah 5-10 dakika tedaviden sonra sokaklardaydık. Çok şükür sağlığına kavuşarak döndük. Benim hayattan keyif alıp, umudu kaybetmeden her şarta adapte olabilme genim annemden herhalde, inşallah onun kadar ben de dünyayı gezerim.
Her yaş ayrı güzel ama geriye bakınca ben 35'de aydım, farkındalığım, kendime bakışım değişti, sonrası daha bir özgüvenli ve huzurlu oldum. Ne iyi ki şimdiki genç kadınlar çok daha özgüvenli ve kendileriyle barışık büyüyorlar.
Bu yıl hepimize iyi gelsin dilerim.
Sevgilerimle,
Aydan
Yorumlar
Yorum Gönder