DANSFABRİKA - JUMP FITNESS
Dans etmeyi sevenler ve dans ederek ter atıp yağ yakmak isteyenler için yeni keşfimi yazmak istedim. Ben 2. aydayım nasıl iyi geliyor bu ruh darlanmasında kafa dağıtmak ve enerji atmak için çok tavsiye ederim.
Dans benim tutkum, yapmaktan kayak kadar eş zevk alıp çok sevdiğim hobim. Çocukluktan beri hep ilgim vardı, benim bir meslek hayalim hiç olmamıştı ama şimdi netim, ben dansçı olmak isterdim. Bir dans grubunda çalışmak ideal mesleğim olurmuş.
 |
| Dansfabrika - Jump Fitness Torunlarıma not kızımla zıplıyoruz:) |
Bunu yıllardır tespit etmiştim hep söylerim. Denk getirdik hatta bir zaman ofiste iş sonrası dans dersleri alma imkanımız oldu. Rahmetli oldu şiir gibi dans eden Kenyalı İmu Shaaban vardı. Onu getirdik bir dönem akşamları kafeteryada Latin, Bachata öğrendik. Sonra bir de oryantal olsun dendi. Hem dansöz hem üniversite dans bölümünden hoca bir kızı bari açık alanda olmasın diye utancımızdan ofisin karşı binasına getirdik orada bir grup toplantı salonunda ne eğlenirdik derste maksat hem fitness ter atardık. Yani çevremde nerede dans imkanı varsa ben oradaydım hep. Bu kış da BÜMED'in Sirktaki dersleri ilanını görür görmez aradım gittim çok iyi geldi.
Gençliğimiz 70' sonları ve 80'lerde Elmadağ diskolarında Regine, Hydromel, Monacle matinelerinde geçti, kışın hemen her hafta Çarşamba okul çıkışı ve Cumartesi gündüz dans etmeye gidilir mi? Giderdik ve başımıza da kötü bir şey gelmedi. Kızlarım yetişirken düşünürdüm mümkün değil şimdi izin vermezdik oralara girmelerine. O yıllarda da karanlık şeyler olurdu belki ama hiç şahit olmadım içerisi çok karanlıktı:))
Daha öncelerinde çocukken yazlıkta Florya Belediye Tesislerinda Hasır Disco, Turist Kampı Disco ve Florya Gazinosunda (sonradan Kosova Et Lokantası olmuştu) zamanın ünlü şarkıcı ve orkestraları gelirdi, pist kenarındaydım hep özgür ruh kimseye aldırış etmeden dans ederken hatırlıyorum kendimi. Hala da gece eğlenmek demek benim için yemeğe çıkmak değildir, illa dans ve müzik olmalı yoksa eksik hissederim.
Birkaç yıldır heyecanla çok severek katıldığım İslam Tasavvufu seminerlerinde Sufi Rehberimiz Sevgili AHMET TURAN ESİN'den öğrendim ki İSTİDAT çok önemli bir şey. Onu bulmadan huzur, gerçek mutluluk, hayattan tam tatmin yokmuş bize. Tasavvufta istidat bizim kelime anlamıyla bildiğimiz yetenek değil doğarken içimize kodlanmış hayata gelme amacımız. Hayatını onu aramakla geçiren bulamayan çokmuş. Bir tavsiyem çocuklarınızı iyi gözlemleyin yapmaktan mutlu oldukları şeyleri mutlaka not edin, kaydedin. Bütün iş çocukluk ve ilk gençlikte bitiyor. İstidat o zaman örtülmemiş, gizlenmemiş, dışarıdan sindirilmeden, saf haldeymiş. Sonra hayatın başka dertlerine kapılıp unutuyor, köreltiyor, sindiriliyor, bilinçaltımızın içine gömüyoruz onu. Çocuklarınız ne yapmak istiyorlarsa serbest bırakın, zorla yönlendirmeyin. Hayatlarını çalmayın. Rehberimiz çeşitli ödevlerle onu bulup çıkarmamız için çok çaba harcadı, bulduk mu...? Ama "aramakla bulunmaz lakin bulanlar arayanlardır" biliyoruz.
İlk ödev benim için kolaydı "14 yaşlarında veya daha küçükken yapmaktan en mutlu olduğun şeyler neydi? Git o yaşlara ve düşün en mutlu olduğun anılarını hatırla". Dans dedim hiç düşünmeden, ayaklarımı yerden kesen, düşünürken bile o günleri mutlu olduğum zaman kendimi dans ederken hayal etmek. E peki bu bilgiyi buldum da bu yaşta dansçı olacak halim yok dedim. İlla bulduğun şey şimdi mesleğin olması gerekmiyor, bunu gençken yakaladıysan üstüne gidip mesleğin, uğraşın yaptıysan ne ala dünyanın en mutlu insanı olabilirsin. Ama şimdi bulursan hala uğraşabilir, hayatına sokabilir kendini mutlu edebilirsin. O zaman dans dedim!:) Tam buldum mu bilmiyorum ama bir başlangıç yaptım dans ortamında kendimi çok iyi hissediyorum. Belki bir sahil kasabasında ileride dans stüdyom olur kim bilir?:)
Bu blogu yazmak da o arayış sürecimde başladı onu da ekleyeyim. Kendimi tanımaya, nelerle mutlu oluyorsam, nelere heyecan duyuyorsam onları canlandırmaya çoğaltmaya çalışıyorum hayatımda. Gördüğümü, bildiğimi, öğrendiğimi etrafıma hemen anlatmayı, bir an önce öğrendiğim bilgiyi illa aktarmayı ezelden beri severim. Sosyal medyada baktım en çok bu tarafı, bilgiyi paylaşmayı seviyorum. Bu blog bunun için biçilmiş kaftan oldu. Bilgiyi paylaşmak yaymak da var sanırım istidadımda, öyle çıktım yola bakalım nereye varacak... Yeğenim "Hala sen blog açsana" derdi, kim okuyacak ki demiştim. Bir an geldi hesapsız ne yazacağımı bile planlamadan bir heyecanla açayım dedim de adını ne koyayım? Tabii bir piyasa araştırması yoklama yaparken dostum Selma Akdoğan kesti göbeğini ismini koydu Yazasım Var:) Şimdilerde ben gündem karışık matem var yazmayayım bir şey derken bakıyorum her gün eskiler tıklanıyor, kendi kendine aranır çok okunur olmuş ne güzel, beğeni almak şahaneymiş, çok teşekkür ediyorum hepinize.
Bir sohbette böyle dans aşkımdan bahsederken tesadüf birisi kulak misafiriydi "Dansfabrika varmış çok methini duydum ben de gitmek istiyorum hem de Levent'teymiş" deyince atladım. Tesadüf değildi tabii, tam zamanında ararken önüme getirilmişti. O gece Facebook ve Instagram'da Dansfabrika'yı takibe aldım. "Benimle Dans Eder Misin" yarışması birincisi Ömer Yeşilbaş tarafından kurulmuş tek şube 4. Levent Seyrantepe'de (Tel 0212 213 19 83 - 0536 944 65 20). Ama baktım hep gençler hip hop ağrılıklı bir de high heel derslerinden fotolar, güldüm bir bunu yapmamıştım diye. Sonra daha ilk haftada bir duyuru videolu post düştü önüme DansJump, hem trambolinde dans hem fitness vaadi var. Bayıldım. Ben dans olsun yeter, ayağıma geldi artık diye aradım yazıldım ilk derse gittim. Nasıl zevkten dört köşe oldum belli değil:)
Bir sohbette böyle dans aşkımdan bahsederken tesadüf birisi kulak misafiriydi "Dansfabrika varmış çok methini duydum ben de gitmek istiyorum hem de Levent'teymiş" deyince atladım. Tesadüf değildi tabii, tam zamanında ararken önüme getirilmişti. O gece Facebook ve Instagram'da Dansfabrika'yı takibe aldım. "Benimle Dans Eder Misin" yarışması birincisi Ömer Yeşilbaş tarafından kurulmuş tek şube 4. Levent Seyrantepe'de (Tel 0212 213 19 83 - 0536 944 65 20). Ama baktım hep gençler hip hop ağrılıklı bir de high heel derslerinden fotolar, güldüm bir bunu yapmamıştım diye. Sonra daha ilk haftada bir duyuru videolu post düştü önüme DansJump, hem trambolinde dans hem fitness vaadi var. Bayıldım. Ben dans olsun yeter, ayağıma geldi artık diye aradım yazıldım ilk derse gittim. Nasıl zevkten dört köşe oldum belli değil:)
 |
| İlk Ders Hatırası Hocamız Enes Abdulla on numara beş yıldız:) |
Mayıs sonundan beri gidiyorum Perşembe 19.00-20.00 Cumartesi 12.30-13.30 dersler bir saat. Dans var, trambolinde zıplama var, pilates hareketleriyle fitness çalışma var daha ne olsun, hiç bir sporda terlemediğim kadar terliyorum. Genç arkadaşlarıma ki hemen hepsi hip hopçu sanırım, yetişmeye gayret ediyorum. Fena değilim galiba yaşıma göre. Şimdi büyük kızım da yurt dışından tatile geldi beraber zıplıyoruz. Hocalarımız Enes ve Serkan çok şekerler.
Jumpfitness demo videosunu görür görmez vuruldum:) Derslerim aynı bu şekilde geçiyor
https://www.facebook.com/dansfabrika/videos/1310448742317578/
https://www.facebook.com/dansfabrika/videos/1310448742317578/
Çok tavsiye ediyorum Dansfabrika Seyrantepe metrosundan çıkınca yan yolda Çilek Mobilya'nın sokağında, fiziki şartları giderek düzeliyor, öyle ferah feza modern bir stüdyo beklemeyin. Kaderim yine otosanayi içinde:) Girince dansçı gençlerin güzel enerjileri sıcak ortamın içine alıveriyor sizi. Çocuklarınızın hip hopa hevesi varsa tam isabet, iki aydır girip çıkıyorum tavsiye ederim, ortamı gelenleri görüyorum. High Heel ve Latin dersleri çok popüler. Belki kışa aramızda bir Latin grubu da yaparız.
İşte böyle kendime iyi gelecek şeyi biliyordum ama tek başıma iş çıkışı bir stüdyoya gitmeye üşeniyordum. Çekiniyordum değil çekinmem nerede olsa sevdiğim bir şeyse yalnız illa giderim o ayrı da burası tam dansın beni ne kadar mutlu ettiğinin farkına vardığımda önüme geldi, ulaşımı çok rahat metroyla, park etmek kolay sokakta. Çıkınca o enerjiyle eve yürüyorum çoğu zaman.
 |
| Dansfabrika |
 |
| Dansfabrika - Dans Jump arkadaşlarımla:) |
Umarım size ilham verir. Düşünün çocukken ve ilk gençliğinizde neler sizi mutlu ederdi... oradan yürüyün, biraz kurcalayın gidin eskilere, kendinizi en mutlu zamanlarınızda ne yaparken görüyorsunuz, o aktiviteleri sokun hayatınıza. Mesela bir balıkçı kasabasında balıkçılık yapmak hayaliniz vardıysa tutun ucundan yavaş yavaş o kendini gündeme getiriyor, hayatınıza ufaktan girmeye başlıyor zaten...
Sizi aşağıya çeken şeylere projektör tutup vıdı vıdı hep aynı şeylerden şikayet etmek yerine, hayatınızdaki güzelliklere sizi mutlu eden şeylere projektörünüzü çevirin! Bu da psikolog dostum Meltem Kavcar Sırmalı'dan, bu ara çın çın kulağımda, yapmaya çalışıyorum iyi geliyor! Tavsiye ederim:)
Sevgilerimle,
Aydan
Not: Yazılarım paylaşıma açıktır, izine gerek yok bilhassa memnun olurum okunup paylaşılmasından.
Facebook sayfam: https://www.facebook.com/Aydan-Ugur-1616728188574064/?fref=ts
Enerjine her daim hayranım.
YanıtlaSil